İnsan ömrünün yaklaşık üçte biri uykuda geçmektedir. Uyku çeşitli uyaranlarla geri döndürülebilen çevreyi algılamaktan ve yanıt vermekten uzaklaşma davranışıdır. İnsan vücudunun dinlendiği yeniden restore olduğu bir süreçtir. Uyku kalitesi bozulduğunda gün içinde çeşitli problemler (konsantrasyon güçlüğü, yorgunluk, uyku hali gibi) yaşanır. Sağlıklı bir yaşam için sağlıklı bir uyku mutlaka gereklidir.
Uykuda solunum bozuklukları arasında ise en sık görülen hastalık obstrüktif uyku apne sendromudur. Bu hastalıkta en sık görülen yakınmalar horlama, gündüz uykululuğu ve tanıklı apnedir. Bu ana yakınmaların dışında yorgun kalkma, dinlenmeden uyanma, uykusuzluk, sabah baş ağrısı, gece öksürük gibi yakınmalar da olabilmektedir. Erkeklerde kadınlara göre daha sık görülmektedir. En önemli risk faktörü obezitedir. Kısa ve kalın boyun yapısı, sigara ve alkol kullanımı diğer risk faktörlerindendir. Toplumda oldukça sık görülen hastalığın tanısında ve ağırlığının saptanmasında altın standart yöntem polisomnografik incelemedir. Polisomnografik incelemede laboratuar ortamında hastanın uyku kaydı ve solunumsal olayların kaydı yapılmaktadır.
ı
Uyku bozuklukları ile ilgili yakınmaları olan hastalar Göğüs Hastalıkları polikliniğine başvurmaktadırlar. Anamnez, fizik muayene ve gerekli tetkikler incelendikten sonra tanıyı kesinleştirmek amacıyla polisomnografik inceleme için ünitemizde bir gece uyku randevusu verilir. Geceyi geçireceği oda ve yatak kendisine gösterilir. İşlem hakkında kendisine bilgi verilerek soru sormasına imkan tanınır. Bu aşamada en doğru ölçümlerin doğal uyku şartlarında ölçülebileceği unutulmamalıdır. Bu sebeple hastalara stres koşulları olmadan ve kendini rahat hissedebilecekleri, kaliteli bir uyku ortamı sağlamak çok önemlidir. Tüm bu gerekçelerle tek kişilik uyku odalarımız, ev konforunu aratmayacak şekilde, içinde banyo/wc olan, çift kişilik bir yatak ve gece lambası düzeneğinde kurulmuştur. Amaç hastaların evde uyurken yaşadıklarını ünitemizde doğal bir uyku ile tespit etmektir.
Uyku evrelerinin analizi için elektroensefalografi ( EEG), elektrookülografi (EOG), elektromyelografi (EMG) kaydı gerekir. Solunumsal olayların analizi için oksijen saturasyonu, nazal kanül, abdomen ve toraks kemer bağlantılarının yapılması gerekmektedir. Bunların dışında horlama, vücut pozisyon, ekstremite hareketleri ve elektrokardiyografi (EKG) takibi yapılmaktadır. Tüm bu kayıtlar uyku teknisyeni tarafından gözlem odasında takip edilmektedir. Bu kayıtlar daha sonra incelenerek uyku bozukluğu tanısı kesinleştirilir.
Polisomnografik inceleme tedavi amaçlı da kullanılmaktadır. Obstrüktif uyku sendromu tanısı alan hastaların bazılarında hava yolu basınç tedavisi gerekmektedir. Hastaya ikinci kez randevu verilir. Hava yolu basınç titrasyonunda sıklıkla nazal maske ile solunum yolundaki tıkanıklığı açacak uygun basınç noninvaziv mekanik ventilasyon cihazlarıyla (CPAP, BPAP gibi) tespit edilir. Uygun basınç; hastanın solunumsal olaylarının yok olduğu, oksijen satürasyonunun düzeldiği, horlama ve arousellerinin (sık uyanma) en aza indiği, yaşam/uyku kalitesini artıracak en düşük basınç miktarıdır. Uyku teknisyeni, ilk yardım ve anatomiyi bilen, tecrübeli ve deneyimli sağlık çalışanı olmalıdır. Teknisyen uyku apnesi tedavisi sırasında CPAP veya BPAP cihaz bağlantılarını yapar. Hasta sıklıkla nazal maske ile uyur. Uykunun farklı evrelerindeki değişik solunumsal olayları sürekli izlenir ve manuel basınç ayarlaması yapılır. Uyku teknisyeni gerektiğinde sorumlu doktor ile de görüşür ve değişik tedavi türlerine geçerek çekimi tamamlar.
Hastaya ait polisomnografi kayıtları incelenerek uyku evreleri ve solunumsal olaylar manuel olarak skorlanır. Tüm bu kayıtlar sorumlu doktor tarafından incelenerek hastanın teşhis ve tedavisi planlanır. Pozitif hava yolu tedavisi verilen hastalara cihazlar ve uygun basıncın ayarlanması konusunda eğitim verilir. Hastanın bu cihazı yaşamı boyunca kullanması gerekmektedir.
Polisomnografik inceleme ile aşağıdaki tanılar konulabilmektedir:
-Obstrüktif uyku apne sendromu
-Periyodik ekstremite hareket bozukluğu
-Uyku latansının uzaması
-Narkolepsi
-İnsomnia
-REM Davranış Bozukluğu
-Uyku ile ilişkili hipoventilasyon sendromları
-Uyku ile ilişkili hipoksemi sendromu
Kaliteli uykuya kavuşan hastalar, uyku kaynaklı şikayetlerinden büyük oranda kurtulmakta ve sağlıklı bireyler olarak hayatlarına devam edebilmektedir. Bunun yanı sıra oksijen saturasyonunun tehlikeli miktarlarda azalmasının yol açabileceği hayati riskler de (kalp krizi, felç, ani ölüm gibi) bertaraf edilmiş olmaktadır.